Bu yazıyı Sayın Akşamoğlu'nun yorumlarından birini dinleyerek yazıyorum. İşte burası bir depo. gerekli gereksiz her şeyin tıkış tıkış durduğu, içinde bir şeyi ararken '' Aa bu da burada mıymış?'' deyip başka bir şeye sarıldığımız dört duvarı, bir küçük aydınlatması olan kapısını açtığımızda uçuşan tozlarıyla burnumuzu kaşındıran. Düz depo işte. Çok anlam yüklememeli. siz yüklemeyin. Ben yüklemek için yazıyorum.