İzleyiciler

31 Ağustos 2022 Çarşamba

Bıktım, Yıldım, Yoruldum Masalı bölüm 15686985

 Kendi hayatımın kontrolünü elime alma şansı yakaladım ve sanırım kaybettim. Umarım kaybetmemişimdir. Baktım ne üniversite sınavından bir şey elde edebildim ne iş bulabildim ben de ayağıma dolanıp duran şu İngilizceyi bir halledeyim niyetiyle hazırlık okumak adına İngilizce eğitim verilen bir bölümü yazdım. Her şey normal gözüküyor. Ama gitmek istemiyorum. Bu konfor alanıma yapışıp kalmak mı emin değilim. Tam kabullendiğim ama içim de sıkıştığı bir anda bir dua ettim ve iki gün sonra yaşadığım şehirde bulunan bir STK 'dan geri dönüş aldım. 3 aşamalı bir mülakat sürecinden bahsettiler. Elimden geleni yaptım. 3. mülakat için olumlu veya olumsuz bir geri dönüş bekliyorum. Elimden geleni yaptım ama yetersiz hissediyorum. Elde Ettiğim şansı da kaçırmış gibiyim. Daha olumsuz da olsa bir geri dönüş almadım ama olumsuz olursa geri dönüş yaparlar mı bilmem. İnşallah elime geçen fırsatı değerlendirebilmişimdir. Şimdi ise her zaman ki yakınmama geçiyoruz. Bıktım. Yıldım. Yoruldum.  Reklamlar bitti. 

21 Ağustos 2022 Pazar

 O kadar kötü hissediyorum ki önceden benzer durumlar için illaki tanımlamaya yetecek birkaç kelime bulabilirken artık bulamıyorum. Sanki ciğerim esneme hareketini yapmıyor, delik bir balon gibi içine hava dolmuyor.  İnsanlardan da insanların yanındaki kendimden de bıktım. Yorgunluk bıkkınlık ve birkaç tane daha yok olma isteğimi pekiştirecek duygu ve durum. Hep kendi davranışlarımı kontrol etmekten ve hep kendi davrnaışlarımla ilgili olumsuz bir sonuca varmaktan bıktım. İşime gelmediğinde kaçmaktan ve aslında her yerden ve herkesten kaçmak istemekten bıktım. Hiçbir şey yapmadan bile her şeyi olduğu haline bırakmışken bile bıkmaktan yorulmaktan yıldım. Keşke sakın basma yazan kırmızı bir butonum olsa. Bassam ve puff. 

11 Temmuz 2022 Pazartesi

hayat tuhaftır.

İnsanın bazen yüzünü bile görmediği ve tanımadığı birine kimseye anlatmaya dilinin varmadığı şeyleri anlatması çok ilginç.  belki de asıl ilginç olan dilinin varmadığına elinin varıp yazarak anlatmaktır. 



23 Haziran 2022 Perşembe

düştüğünde kalkmak yeniden. ama nasıl kalkasım yok nasıl kalkasııım yoook...

 

Sene boyunca kullandığım playlistle yine başına oturdum. duygu dünyamda duygu durumumda tam bir şeyler yoluna giriyor diyorum başka bir yerden patlak veriyorum. Kendine değer vermeye başlamak evet önemliymiş ama tek başına yetmiyormuş. İhtiyaçlarımı görmezden geldiğim için bugün ki halime evrildiğimi sanıyordum. yani ihtiyaçlarımı anlamak ve karşılamak için çabalamak kendi teorime göre yeterli olacaktı. ama yeterli olmadı. şu an ihtiyacım olan şeyin ne olduğunu bile anlamıyorum. mutluluğu öfkeyi ya da diğer duyguları iyi kötü diye kategorize etmek doğru değilmiş. bu tamam. bunu anladım.  pozitif anlam atfettiğin duygularını yüksek bir şekilde sürekli ve tutarlı bir şekilde yaşayamazsın. bunu da anladım. duygular birbirlerinin devamlılığını destekliyor ve bu insan olmamızın doğal bir sonucu. tamaaaaam okeeeey bunu da anladım. duygular arası ırkçılığa hayır hepsi bizim çocuğumuz hepsi bu bünyenin evladı. hiçbir duyguya üvey evlat muamelesi yok. tamam. hoooof.

Hadi bir başa dönelim:

Ne hissediyorum?

-Umutsuzluk(?), hayal kırıklığı, kıskançlık, öfke, endişe. Sanırım bunlar en sık hissettiklerim.

Neden hissediyorum?

- Uzun zamandır bir konuda kendimi başarılı hissetmedim. bu da beraberinde umutsuzluk duygusunu tetiklemiş olabilir.

hayal kırıklığı çünkü ben de onun kadar emek verdim. evet insanların kapasiteleri ve öğrenme biçimleri farklılık gösterebilir. Çok çalıştık. aslında doğru da çalıştık. ama ben günübirlik çalışmalarla anında öğrenebilen biri değilim. sistematik tekrarlara ihtiyacım vardı. bunları çeşitli nedenlerle ve bahanelerle yerine getirmedim. ayrıca bu süreçte dışlanmışlık duygusu ve istenmeme düşüncesiyle yaşamak zorunda kaldım. bunların etkisindeyken tam güçte ders çalışamadım. evet bu da benim sorunum farkındayım.  o bunları yaşamak zorunda kalmadı. evet herkesin düşünce dünyası farklıdır. o da başka sorunlarla yüzleşmek başa çıkmak zorunda kalmış olabilir ama yine 3 aydan uzun bir süre boyunca bununla her Allah'ın günü mücadele etmek zorunda kalmamıştır diye düşünüyorum. şu dışlanma duygusunu geçelim bir. kimse kimseye katlanmak zorunda değil. eyvallah biliyoruz onu. kimseyi kendimize maruz bırakmak da istemiyoruz zaten. bu da  etkili oldu çünkü istenmeme düşüncemde ve bu durumun içinde sıkıştım kaldım yapabileceğim hiçbir şey yoktu. o yüzden o da her Allah'ın günü beni görmek benimle iletişimde kalmak zorunda kaldı. İletişimimi azalttım. sorun çıkartmamaya gün içindeki herhangi bir yan yana olma zorundalığımızı sıfıra indirmeye çalıştım. Denedim. ama aynı masaya her oturuşumuzda  yüzüme gülüp sonrasında ders aralarında masada tek bırakılan olmak çok acıttı. evet kimse kimseye katlanmak ya da kimseyle zaman geçirmek zorunda değil. ama ben de istemedim. ve süreçten olumsuz çıktı alan ben oldum. bunu adil bulmuyorum.  uzun süre aynı sıkıntılı hallere maruz kalınca bir süre sonra insanların duygu ve düşüncelerini isteseniz de umursayamıyorsunuz ve bende olan da şu an bu. tabii bu süreç kıskançlığı da getirdi. çünkü sonradan gelen kişi onunla arkadaş olurken yine bu sonradan gelen kişi  bana tanışık muamelesi yaptı. onun arkadaşlığına layık değil miydim yani. kimse kimseyle arkadaş olmak ve anlaşmak zorunda değil. aslında yüzüme gülmek bile zorunda değildi. ahhh bak şimdi farkediyorum lütfetmiş yav. sjjs neyse of. ne diyordum? aynı olumsuz durumlara ve duygulara sürekli maruz kalınca artık benim yüüzzüüğmdeeeeen  demeyi biraz azaltıp karşı tarafa öfke duymaya başlıyorsunuz. çünküüüü ben onların yerinde olsaydım asla böyle yapmazdım diye bir gerçek var ortada. ben onların birçok şeyini tolere etmişken onlar benim birkaç kez gönlümü almayı mı çok gördüler? bir de dedi ki geçen gün alakasız bir olayda  sıla bana küsmez. nah küsmez. artık küserek tirip atacağım bir insan bile değilsin benim için. sadece mecburiyetten görüşeceğim biri haline geldin. neyse belki ben de onun için öyle biriydim. sonuç olarak herkes layığını buldu. Bunların hepsinin cinsiyetçi bir küfürle bir kenara bırakırsak endişeliyim ben. geleceğimden endişeliyim. gidişatımdan endişeliyim. dünyada ki varlığımın bir boka yarayıp yaramayacağından endişeliyim. 

Neye ihtiyacım var?

- Öncelikle ağızlarını burunlarınnı şaka şaka. zamanında çok istedim ama no problema şu an. neye ihtiyacım var? sanırım en çok başarmaya. bir şeyleri başarabildiğimi kendime kanıtlamaya. huzura. huzur nasıl elde edilir? kafanı takabileceğin hiçbir olay ya da durumun olmaması hali midir yoksa bunlar varken amaan boşver diyebilmek midir? ya da sadece olaylarla ve durumlarla birlikte yaşamayı öğrenmektir. hepsi çok zor. ama en zoru yaşamayı öğrenmek sanırım. her anlamda. 

Huzur nedir sorusuna kendimce verebileceğim en doğru cevap olaylarla ve durumlarla yaşamayı öğrenmekse neler yapabilirim?

bir yerlerde sıklıkla geçen şey rutin oluşturmak. 

kendimi dinlemek. çünkü bunu yazana kadar kendime değer verdiğimi sanıyordum ama o frekansta birtakım bozukluklar var sanırım. git geller yaşıyorum. 

duygularımdan arınamam. ama yıpratıcı duygularım ön plana çıktığında insanlara hırlamamayı ve insanları suçlamamayı öğrenmem gerekiyor. onları suçlu gösteren pek çok kanıt olsa da. ve evet. bir zahmet insanlara gösterdiğim anlayışın bir kısmını artık kendime de göstereyim. dünyanın en bok insanı değilim. eminim tarih boyunca benden daha bokları da olmuştur. bunu kendime hatırlatıcam. 

bir şeyleri başarmak istiyorsam bunu yorgan başımın üstüne çekliyken gözlerim acıyıp beynim akana kadar bir şeyler izleyerek yapamam. ne kadar nefret etsem de harekete geçmem lazım. evet duyguların yaşanılmasına izin verilmeli. ama yaşanılması için sonsuz uzun bir süre. 

 Son bir telkin, son bir gaz:  hadi koçum.  hadi ciğerim. sen ne saçmalıklara sabredip arıza çıkartmadın. bu ne bu? bununla mı başa çıkamıycan?

16 Haziran 2022 Perşembe

 Yarın 10 aydır hazırlandığımız sınavın ilk oturumu var. İlk oturum değil ama ikinci oturum korkutuyor doğruya doğru. çünkü netim yok gibi bir şey. neyse.utancımı buraya da döktüğüme göre bu sıralar hayatıma aldığım kabullenişe benzeyen bir dinginlikten bahsedebilirim. Hayatım boyunca hangi sınava hazırlanırsam hazırlanayım( ÖSYM sınavları şimdi düşününce) hep sonrası için kaygım olurdu. Hala var. ama alternatiflerim var. onlarda olmazsa diye düşünüyorum. sanırım evet üzücü,yıpratıcı kendimi havasız odalara kaç günlük pijamalara terk etmeye değebilecek bir üzüntü ama. AAMAA şu  sıralar bu sürece sürüklenmek istemediğimi fark ediyorum. Psk Dan. Hanımefendicimle duygular ve ihtiyaçlar üstüne konuşuyoruz bir süredir. Daha ziyade İhtiyaçlar. İnsan gerçek ihtiyaçlarının farkına varamayınca sonu olmayan bir deliği düşüyor. o düşme hissine hiç alışılmıyor ve bu düşme hissi beraberinde bazı ruhsal sıkıntıları ya da iyilik halinin düşüşünü getiriyor. Olmak istediğim ben kim? Ben gerçek anlamda kendimi nasıl biri olarak düşünürken ve ne ile uğraşırken ciddi bir doyum sağlıyorum? Bu sorularımın cevaplarının üstüne gidicem. Buraya yazdığım bu yazı kendimle imzaladığım bir sözleşmem olsun. Artık her insanın kendisine asgari düzeyde duyması gereken sevgi ve saygıyı kendime sağlıycam. hak etmek diye bir şey yok. Diğer insanların sevgi ve saygısı hak ediliyor olabilir ama bunların hepsinin bir sandığa konulduğunu düşünürsek kendimize duyduğumuz sevgi saygı da o kilitli sandığın anahtarı. Kilitli bir sandığa başkasının sevgi ve saygısını koyamazsın. Varsın içi boş kalsın. ama içi boş sandık havalandırılmadığından rutubet kapmasın. 



Kulağımda çalmaya başlayan, ne alaka kaldı biraz ama olsun.

13 Nisan 2022 Çarşamba

Reddedilmişlik kadar değil ama kötü. Adı utanç

O

 Dün hafif ağlak bir yüzleşme yaşadım. Bana öyle gelmiş. Ve hep denk gelmiş. Niye benim yanima  oturmuyorsunuz  hep onun yanı doluyken benim yanıma oturuyorsunuz diye sordum. Çocukça olduğunu bilerek. O hep onları görünce burası boş diye gösteriyormuş. Ben ders çalışıyormuşum o sırada. E sen ders calışıyor oluyorsun diyince dışarı çıkarken beni çağırmıyorsunuz da diyemedim. Hadi siz ders çalışıyorum diye düşündünüz. Ben onunla ayni anda mola veriyorum ve o bunu biliyor. O niye demiyor? Çok kötü hissediyorum ama bu seferki reddedilmişlik hissi kadar ağır değil. Daha ziyade utanç. Evet eskisi kadar kötü değilim ama yeni bir kötülüğüm var artık.
 Yıldım be. 

4 Nisan 2022 Pazartesi

Gündüz niyetine...



 

 
  

Bugün sahurdan sonraki rüyamda düşmekten korktuğum duygularımından kaçarken buldum kendimi. Dışlanmış hissetmemek için köşe bucak kaçtım. Somurtuyormuş görünmemek için büyük bir coşku içinde yaşadım. Ama aklımda kalan ve ne kadar zorlansarsam zorlayayım bilinç altıma nesnel dünyadan geçiş yaptığına dair bir kanıt bulamadığım ve unutmaktan en çok korktuğum şey rüyamda oksijen tüpüyle suyun içindeyken boğulmaktan korkup nefesimi tutmam oldu. 
Olay akışı kısaca şöyle
Bir arkadaşın evindeyiz ama sonra buranın aslında hem ev hem kitap kafe benzeri bir çalışma alanı olduğunu fark ediyorum. Gerçekten kocaman ve aynı zamanda çeşit çeşit ev yemeği de çıkıyor. Arkadaşın annesi kısa bir süreliğine gitmesi gerektiğini söylüyor ve arkadaşıma onun  yerine yemeklerin olduğu yere bakıp bakamayacağını soruyor. Arkadaşım mırın kırın ediyor ama ben bayılıyorum mutfağa. Tavuklu ve balıklı pilavlar salatalar çeşit çeşit mantarlar.. Daha hatırlayamadığım birçok şey olduğuna eminim.  Neyse ben yiyeceklerin arasında dolaşırken birden bir adam yaklaşıp  alacağı şeyi teraziyle ölçmesinde yardımcı olmamı istiyor.  Terazinin  iki saydam plastik bölmesi var. Ve bir akvaryumun içinde. Sadece suyun içinde olduğunu anlıyorsunuz bakınca.  
Terazinin bahsettiğim iki bölümünde de kum var. Bu akvaryumların tabanına koydukları türden. Yalnız soldakinde kumun dışında bir sıvı da var. Yoğun bir sıvı ve dibine çökmüş. Neyse ben bu terazideki kumları temizliyorum alıyorum dışarı atıyorum, sıvıyı atmak için teraziyi ters çeviriyorum falan. Bayağı da başarılıyım. Normalde rüyalarımda benzeri işlerle uğraşırken genellikle sorun çıkar yapamam. 
Ama bu teraziyi temizlerken kafamı suya sokmam gerektiğini ve farkında olmadan suya sokup nefesi tuttuğumu ve yine aslında nefesimi tutmama gerek olmadığını çünkü bir oksijen tüpümün olduğunu, temizlerken nefes alamayıp kafamı sudan çıkarıp çöpe eğilip öksürdüğümde mavi gözlü yakışıklı kibar bir bey söyleyince farkediyorum. Daha önce karşılaşmadığım birisi. Ve şimdi Allah var yakışıklı desem de pek bir şey hissetmiyorum kendisine sonra zalım saat alarmları uyandım. detayları geçelim. Ben oksijen tüpü varken boğulmaktan korkup nefesimi tuttuğum bölümde kaldım. Bu sanki nurlu bir işaret gibi değil de benim için, zihnimin, bilinçaltımın ya artık her nereden geliyorsa rüya dediğimiz bu oluşum, onun bana yapma guzum etme guzum kendi kendinin ağzına sışıyorsun farkında değildin demesi. Hiçbir şey yokken ortaya kendime sıkıntı çıkaracak bir şey mi atıyorum ben? Ama hiçbir şey yoksa niye aynı eylemler tekrarlanır duruyor? Boş verin. 
Nehir gibi akın, rüzgar gibi uçun. 

30 Mart 2022 Çarşamba

Eğer yazacaksam anlatacak bir şeylerim olmalı.


Niye bırakmış ki derken minik notunu buldum. Anlatacak bir şeyim yoktu. Haliyle yazma planım da yoktu. Ama yazasım varmış. 

Yaklaşık bir aydır neyi yanlış yaptığımı anlamaya çalışıyorum. Ya da onun neyi doğru yaptığını. İkimizin de doğal tepkileri durumları bunlarsa ben denklemde yerine yazınca hatalı kurulmuş oluyorum. Verilen değer denklemde yerine yazınca boş küme çıkıyor. Tanımsız da olabilir. Mümkün mü acaba? Matematiğim o kadar iyi değil. Ama olmalı. Bir tane daha "Bu kadar işte".
 

29 Mart 2022 Salı

Şu sıralar burada olmayı daha çok özlüyorum.



 Şu sıralar burada olmayı daha çok özlüyorum.  Yaşdığım şeyleri düşünürken heyecanla buraya yazmayı beklediğim zamanları özledim. Bir de toparlanma çalışmalarım somut bir görüntü kazanmaya başladı ve buraya bir şeyler tıkırdatmanın bu çabalarıma katkıda bulunacağını düşünüyorum. Devamı gelir gelmez bilmem.  Ben son birkaç ayımı özetleyeyim 

Kuzenimle üniversite sınavına hazırlanmaya başladık. Bilgisayar mühendisliğine niyet aldık. En son lise 1 de fen dersi görmüş yeni mezun iki 25 li olarak bir yerde yürek yedik muhtemelen ama hayırlısı. 

Kütüphanede çalşıyoruz. Ve ben kendimi dehşet derecesinde dışlanmış hissediyorum. Hissediyordum. Şimdi orada bri yerde bir şey hissettiğimi seziyorum daha ziyade. Orada bu duygunun var olduğunu biliyorum ama biraz görmezden geliyorum. 

Nihayet bir proje aracılığıyla uygun fiyatlı bir psikolojik danışmanlık almaya başladım. Yolu yarıladık. Ama ne kadar yol aldım bilmiyorum. Bizimkilere bu konuda yalan söyledim. Görüşmeler online ve bu danışmanlık işinin bir alt dönemimin zorunlu staj ödevi olduğunu söyledim. Sanırım benim için bu kadar iyi düşünen çabalayan ve bana iyi davranan insanların danışmanlık hizmeti alacak kadar kötü hissettiğimi bilmesi hoşuma gitmez.  Benimki de laf. Sanki danışmanlık almak kötü bir şey. Kötü bir şey değil ama bana ortada ciddi bir durum varmış gibi düşündürüyor. Yine de en azından etrafıma bakmaktan ziyade etrafımı biraz biraz görmeye başladığımı fark ediyorum. Bu iyi bir şey. Tabii süreklilik kazanmalıyım. 

Geleceğin belirsizliği, kendim kaçmak isterken olur da kaçarsam arkamda kalanların aynı şeyleri bu sefer bensiz yaşayacak olduğunu düşünmek çok sinir bozucu. Çok. 

Bu kadar. Daha hasret gideririz. Nehir gibi akıp rüzgar gibi uçun. 

5 Nisan 2021 Pazartesi

Toparlanma Çabaları Bölüm 897165

Toparlanmam lazım. Evet işsizim. Evet KPSS'ye tekrar hazırlanmak istemiyorum. Evet ALES'e de başvurmayı unuttum. Evet   ömrümün geri kalanını burada geçireceğimi düşünmek beni dehşete düşürüyor. Ama toparlanmazsam eninde sonunda olacak olan bu. Silkelen Alametli'cim. 
Sorumluluklarından kaçma. Kaçtıkça rezil duruma düşmeye bir adım daha yaklaşıyorsun.( Gerçi içlerinden bazılarını yerine getirirsen de rezil olman muhtemel. Neyse.)
İyi bir Motivasyon Konuşmacısı değilim ki öyle bile olsam da terzi kendi söküğünü dikemez diyorlar.
O yüzden hazır içinin camları açılmışken ve içeriye temiz hava hücum etmeye başlamışken harekete geç.
  • Gönüllüsü olduğun yerdeki sorumluklarını yerine getir. 
  • Yüzleşmen gereken kişilerle yüzleş.
Uzun listeye gerek yok. Önce şu ikisini hallet. Hadi aslanım şu soba yanı kedisi halinden kurtul artık !

7 Ekim 2020 Çarşamba

Birtakım Gelişmeler

En son sanırım mezun olduğumun ve ertesi gün AYT 'ye hazırlanacağımın bilgisini vermiştim. Ve KPSS'ye girmemiştim. 

AYT'den çıktım. Hazırlık okumak için - yine ailemin sınırlaması ile- Ankara'da ingilizce eğitiminin iyi olduğunu düşündüğüm birkaç okulun çeşitli bölümlerini yazdım. Yazdığım bölümlerden bazıları zorunlu ingilizce hazırlık programına sahipti, bazıları isteğe bağlı ve kontenjanlarla sınırlıydı. Zorunlu olanları tutturamadım. İsteğe bağlı olanlardan biri tuttu ve hazırlık okuyabileceğim diye sevinirken kontenjanlar yetmediği için doğrudan 1. sınıftan başlatıldım. Canım şansım. Şu an İletişim Bilimleri bölümü 1. sınıf öğrencisiyim. 

İşsizim. bir öz geçmiş hazırladım ve onunla birkaç yere başvurdum ama olumlu geri dönüş alamadım. Öz geçmişimi tekrar düzenliyorum.

KPSS kötüydü. Verilen emeklere saçılan paralar yazık oldu diyebilirim. Bir sonraki sınav 2 yıl sonra. Teşekkürler.

Pandeminin güzelliklerindee faydalanarak online verilebilen bir Aile Danışmanlığı eğitimine kaydoldum. Fena gitmiyor. Verilen modülleri bilgisayardan okuması yoruyor.Çıktılarını almam lazım. Ocak 'ta sınavı var.

Yeni bölümümün dersleri bu hafta başladı. Klasik her bölümde olan derslere ek Sosyoloji 1, Siyaset Bilimi, Kültür Tarihi, Sözlü ve Yazılı Anlatım Teknikleri gibi derslerimiz var. Eh diyeyim. İlk hafta olduğu için çoğuna giriş bile yapılmadı. 

Bugün komşumuzda çay içerken iş mevzusu açıldı. Sanırım onlarda benim için iş arayışına girdi. Bir miktar mutlu edici bir miktar üzücü. 

Sanırım gelişmeler bu kadar. yakın zamanda görüşmek umuduyla.

 


27 Haziran 2020 Cumartesi

Yol Günlüğüne giriş.

Merhaba kendim. 
Artık mezunum.
Önümde KPSS ve yarın gireceğim AYT sınavı var. TYT iyi geçti gibi. Ama iyi geçtiğini düşündüğüm şeylerden iyi dönütler alamayabiliyorum. 
Çok saldım çalışmayı ve toparlanmam lazım. Kendim için. O zaman kendime hadi yeniden diyor ve yol günlüğü başlığını açıyorum. Yol Günlüğü - KPSS.
Yol Günlüğü - Yeni Ben.

12 Mayıs 2020 Salı

Ölmeden önce yapılacaklar listesi

İlk blogumu açtığım zamanlarda  bir "Ölmeden önce yapılacaklar" listem vardı. Blogda paylaşmadım sanırım ama bir defteri sırf bunun için ayırmıştım. Sırf üstünü çizebilmek için naneli çikolata ye gibi bir madde koymuştum. 
İnsan ölümün ne zaman ya da hangi şartlara geleceğini bilemez ama bence ölmeden önce yapılacaklar listesi insanı harekete geçirmek için müthiş bir şey. Durma hadi, listen kalabalık. Çabala biraz,demenin daha sembolik hali. 
Ebediyen edebiyat blogunun sıkı bir takipçisiydim. Blogun sağ tarafındaki "takip edilesi" kısmındaki benolmeden bloguna denk geldim. Blog sahibinin de bir ölmeden önce listesi var. Okurken birden içimde bir şeyler kıpırdadı veee buradayım. 
O zaman, biraz da kopya çekerek, başlayayım. yeri geldikçe güncellerim.
  1. İngilizce öğren.
  2. Almanca öğren.
  3. Arapça öğren.
  4. Kürtçe öğren.- Aslında bu dillere niyet edip başladım ama devamları gelmedi. O zaman sıradaki madde devamlılıkları ile gelsin.
  5. Ana dili Türkçe olmayan biriyle tanış ve onun dilinde onunla sohbet et. Orta yol olarak İngilizceyi de kullanabilirim.
  6. Kendi paranı kazan.
  7. Kendi paranla sevdiklerini mutlu et. Yemek ısmarlayabilirim veya hediye alabilirim. Ucu açık :D
  8. Seyahat ettiğin ülkedeki bir sahaftan ülkenin yerli yazarlarından birinin bir kitabını al.
  9. Dalış yap.Bunun için önce yüzmeyi daha iyi öğrenmem gerekebilir.
  10. Gitarda "Caddelerde Rüzgar" dışında bir şey çalmayı öğren.
  11. Toprakta bir şeyler yetiştir ve ikram et.Çiçek de olabilir çilek de. bi tutam maydanoza bile varım. 
  12. Kamp yap.
  13. Geleceğin için çabala. Bu KPSS'ye çalışmak da olabilir ALES'e de veya hayatımı değiştirecek ya da yollarımı güzelleştirecek herhangi bir şey de olabilir.
  14. ODEED dışında başka bir yerde gönüllü çalışmalara katıl. ODEED'i seviyorum ama  biraz kafamı dışarı çıkarmam gerekiyor.
  15. Hayatına "çalışma odasını" dahil edebileceğin bir şeyler kat. Belki akademisyenlik ama şimdilik pek hevesim yok. Çalışma odası araç değil amaç burada.
  16. Üniversiteden mezun ol.En yakın bu gibi ama dur şimdi çok şaapmayım. Bir şey çıkar, Allah esirgesin olamam falan...  AY BEN MEZUN OLDUM :D
  17. Kendi başına konsere git. 
  18. Bir tiyatro oyununun akşam seansına git.Çok istiyorum. Ankara'dayım ama şatlar yüzünden içimde kaldı.